Hepimizin hayatında yapmakla meşgul olduğu şeyler var. Bazılarımız çalışmak ve para kazanmak zorunda, bazılarımız okula gidip geleceğini inşaa etmekle meşgul. Bazılarınınki belki biraz daha zor ama eğlenceli, bir bebeği hayata hazırlamak onların görevi. Herkes yaptığı işte en iyisi olmaya çalışıyor. Ayın elemanı, okulun en gözde öğrencisi.. oysa ünlü ressam Leonardo Da Vinci’nin şöyle bir sözü mevcut; “Ne yapacağını iyi biliyorsan onu yapmanın ne anlamı var? Arada gidip başka şeyler de yap”
Yaptığımız işlere o kadar bağlıyız ki, çoğu zaman hayatımızın ne kadar renksiz olduğunu unutuyoruz. Aslında hayatı kaçırıyoruz. Daha canlı olmak, hayattan daha çok zevk almak herkesin içindeki bir hayal, bu hayali gerçekleştirmenin bir çok yolu var. Bunlardan bir tanesi de hayatı fırça darbeleri ile renklendirmek. Gri tonlarla dolu hayatı renkli boyalarla süslemek, hayatı daha eğlenceli hale getirip gerçekten yaşamak.
İşte resim yapmanın insan hayatına böyle bir etkisi var. Resim yapmak her zaman yaptığımız işten bizi öylesine uzaklaştırır ki, çocukluğundaki hayallerine ulaşamamış bir kişi bile boyadığı tuvale bakıp hayallerine bir adım daha yaklaştığını görebilir. Günlük sorunlardan, görevlerden, mecburiyetlerden sıyrılır. Bu, insanı daha özgür ve mutlu yapar. Yapmanız gereken tek şey elinize bir fırça alıp, hayata bakmak istediğiniz pencerenin rengini seçmek.
Tuval karşısında siz özgürsünüzdür. Şöyle düşünün; karşınızda hiç el değmemiş, kimse karartmamış, kimsenin kıskançlıkları, egoları, arzuları, kötülükleri lekelememiş bembeyaz bakir bir hayat var. Ve o hayatı şekillendirecek olan sizin kalbiniz. Kalbinizdeki yaşama sevincini elinizdeki boyalara aktardığınızda, ne olmak istiyorsanız, hangi hayatı yaşamak istiyorsanız tuvalde göreceğiniz şey odur.
Bir resim kursuna gitmek istiyorsunuz, yada resim teknikleri ile ilgili araştırmalar yaptınız. İyi bir ressam olmak istiyorsunuz yada sadece tuval karşısında kafa dağıtmak. Resim kursları size bu işin tekniğini verebilir, ama burada başlatıcı güç sizin içinizdeki yaşama sevinci ve bu sevincin elinizdeki fırçaya ne kadar hükmedebildiğidir.
Günlük işlerden sıyrılıp, bahaneler bulup kararttığımız hayatlarımızı fırça darbeleri ile renklendirmenin zamanı gelmedi mi?..
Bob Ross (” Nam-ı Diğer Trt deki ressam abi”)