Espas Sanat Blog

Sanatsal Paylaşımlar ve Haberler

Bazı Enstrümanlar Sizi Çıldırtabilir! Cam Armonika

İnsanların ilk kez karşılaştığı bu tını, gizemiyle diğerlerinden çok farklıydı… Maruz kalanları deliliğe kadar sürükleyen sesiyle “delirten enstrüman”, Cam Armonika! İnsan kulağının 20-20.000 Hertz aralığındaki titreşimlere tepki gösterdiği biliniyor. Bu sebeple, bu frekans aralığının altında veya üstünde olan seslerin bilinçaltını ve ruh halini etkilediği kanıtlanmış bir durum. Hipotez örnekleri olarak 5 Hertz frekansa sahip bir sesin insanı intihara sürüklediği, 432 Hertz ‘in ise insanın ruhuna işleyen bir sayı olduğu ve uluslararası müziklerin şans eseri bu frekansa sahip olduğu da bilinmekte. İnsan beyni 4000 heartz altındaki sesleri algılayamıyor, cam armonika ise 1000 ve 4000 heartz arasındaki sesleri çıkartıyor. Beyin 1000 ve 4000 heartz arasındaki sesleri algılayamadığından duyma problemlerine sebep oluyor. Dolayısıyla armonikayı ruhsal durumu bozuk kişilerin çalması ve dinlemesinin sağlıklı olmadığı inanışı yaygın. Cam Armonika (Glass Armonica) ilk kez, 1740’da İrlandalı müzisyen Richard Puckeridge tarafından içi farklı miktarlarda dolu cam su kadehleri ile bir gösteride kullanır. İtalyancada “armonica” harmoni yani iki veya daha çok sesin aynı anda kulağa hoş gelecek biçimdeki uyumu anlamına gelir. Armonika, farklı büyüklükte çaplara sahip olmak üzere standart olarak 37 cam kap; bir demir mili üzerinde birleştirilmiş ve notaları tanımlamak için boya ile renklendirildi. Şarap şişesini andıran cam gövdesi, kaseler formunda yatay olarak konumlandırıldı. Böylece tiyatro ve opera oyuncularının aynı anda tam oktav sese çıkabilmesine olanak sağlıyordu. Zarif sesi ve alışılmadık görünümü ile enstrüman yakında popülerleşti; Fransız kraliçesi Marie Antoinette ders aldı ve Benjamin Franklin kendi versiyonunu yaratmayı denedi. Birçok farklı ismin de ilgisini görmemesi mümkün değildi. Franklin bu enstrümanın, 18. yüzyılda mekaniksel versiyonunu geliştirdi ve adını armonika koydu. Franklin’in pedallı versiyonunda yatay olarak 37 kase demir, dingilli ve iç içe tutturulmuş bir şekilde ayakla dönmektedir. Parmaklar ıslatılarak veya nemlendirilerek çalınır. Bu devasa müzik aletinden çıkan güzel sesi, Franklin’in eşi “meleklerin müziği” olarak adlandırmıştır. Armonika halk arasında, “şarkı söyleyen bardaklar” olarak isimlendirilmişti. Dinleyiciler, farklı yorumlar yapsa da ruh hallerinin etkilediğini düşünen bireyler çoğunluktaydı. Benjamin Franklin’in armonikasının enteresan bir hikâyesi var. Polonyalı Prenses Izabella Czartoryska, 1772 yılında Franklin’e bir not bırakır: “Hastayım, melankolik ruh halimle, sana veda mektupları yazdım! Sevgili Franklin…” Benjamin Franklin, bu mektupları okuduktan sonra armonikasını kurar, oturur ve onu yanına çağırır. Prensesin uzun bir süre kaldığı ruh halinden onu arındırmak ister ve yorumlar melankoliyi. Madam anlatır o tecrübeyi; “Müzik bana güçlü bir etki yaptı ve gözyaşlarım akmaya başladı.” der. Sonra Franklin ona merhametle bakarak der ki, “Madam, iyileştin!” Cam armonika, ierleyen zamanla birlikte dinleyicilerde olağandışı yan etkilere sebep oldu: Kulak çınlaması, uykusuzluk problemleri ve dahi ‘delilik’; alarm verici düzey kazandı. Friedrich Rochlitz, enstrümanın kötülüğe ve halkı tehlikeye atmaya neden olduğunu dile getirerek: “Herhangi bir sinir bozukluğundan uzak durmak istiyorsanız, çalmamalısınız. Eğer henüz hasta değilseniz onu sakın çalmayın. Melankoliyi asla tedavi etmiyor.” şeklinde sert ve ciddi bir kanıya vardı. Zihinsel istikrarsızlık ve histeri raporları, bu ürkütücü enstrümanın stabil zihinsel reaksiyonlar gösteren kişilerin, gitgide akli dengelerinin bozulduğunu ortaya koydu. Bununla birlikte operada bir süre yerini alan armonika artık lanetlenmiş bir alet olarak dışlanmıştır. Hatta kiliselere kadar taşınan bir konu haline geldi. Donizetti, “Lucia di Lammermoor”da isimli eserinde bir karakter yaratmıştı. Bu karakterin delirme sebebini ise bu hale gelmesinin sebebini armonikaya bağlayarak edebi bir eleştiri yaptı. Çünkü armonikayı ilk defa duyduğu an, opera binasındaki bütün dinleyiciler tatlı bir uykuya daldı ancak uyandıklarında hepsi pesimist bir ruh halindeydi. Hatta oyuncular adeta sarhoş olmuşcasına sahnede otokontrol yetilerini kaybetmişlerdi.. Beethoven’ın, 20 yıl önce yazdığı, armonika ile bağlantısı olan “Op.202 / WoO 96” Operası’nda, Leonore Mezarlığı’nı anlatan kısım tesadüfi bir şekilde armonika için bestelenmiş bir bölümdü. Opera, Beethoven için alışılmadık bir şekilde majörden koparak Leonore Mezarlığı’nda kısa bir melodram hissettirdi. 

PEKİ CAM ARMONİKA O DÖNEMDE NEDEN YASAKLANDI?

Bu çıldırtıcı enstrüman tarafından üretilen tonlar 1.000 ila 4.000 hertz arasında ve bu frekans aralığı, kulağının sesleri algılamasını zorlaştırıyor ve dinleyicilerin müziğin nereden geldiğini çözemediklerini gösteriyordu. Ancak oyuncuların ve dinleyicilerinin fikirlerini etkileyen sadece ses ve frekans değildi. Armonikanın imalatında kullanılan kurşun kristalinin, fabrikalarda saatler boyu çalışan herkesi etkisi altına aldığı ve halüsinasyona uğrattığı hatta bayılmalarına neden olduğu bildirildi. Talihsiz bir olay olarak tarihe geçen Marianne Kirchgessner’in ölümünün armonika sebebiyle olduğu tespit edilmişti; 39 yaşında ölen Mariannei, bu teoriyi açıklar nitelikteki kurşun zehirlenmesi sebebiyle hayata gözlerini yummuştu. Günümüzde ve geçmişte armonikanın sesinin büyüsüne kapılan sanatçılar arasında: Björk, David Gilmour ve Tom Waits de bulunmaktadır. Dinlerken enstürmanı görsel ve duyusal olarak algılasanız bile bir boşluğa düşmüş gibi bir his uyanıyor. Beethoven’ın ölümüne neden olan kurşun zehirlenmesinin nedeni olarak ise armonika gösteriliyor.

İletişim

Bizi çekinmeden arayıp bilgi alabilirsiniz!

Balçova, İzmir

info@espassanat.com.tr
0533 590 34 55